Bu mesleğin hastalıkları દોર પોસ્ટ કરનાર: Serkan Doğan
| Serkan Doğan તર્કી Local time: 23:36 ટર્કિશ થી અંગ્રેજી + ...
Arkadaşlar. Bu mesleğin getirdikleri olduğu gibi götürdükleri de var. Meslek hastalıklarından bahsediyorum. Yakın zamanda çevirmenliğin intihar eğilimli mesleklerin en üst sıralarında yer aldığını duymuştum. Bu konuyu biraz tartışalım istedim. Haydi tartışalım... | | | aslanemre Local time: 23:36 અંગ્રેજી થી ટર્કિશ RE: Bu mesleğin hastalıkları | Nov 19, 2005 |
SİZ iş yükünden yakınıyosunuz ben de işsizlikten
keşke bende çok stresli olsam
o kadar rahatım ki su an
kilo almaya başladım...
[Subject edited by staff or moderator 2005-11-19 17:55] | | | Semra Maden-Balamir (X) Local time: 22:36 જર્મન થી ટર્કિશ + ... Kıssadan hisse... | Nov 19, 2005 |
Serkan Dogan wrote:
Arkadaşlar. Bu mesleğin getirdikleri olduğu gibi götürdükleri de var...
Kesinlikle öyle
Eminim, hepimiz seviyoruz yaptığımız işi, ancak artı ve eksileri karşılaştırdığımda eksilerin oranı küçümsenmeyecek kadar çok. İşin ilginç tarafı, Quick Poll sonuçlarına göre büyük bir çoğunluk, çevirmenlikten başka bir meslek düşünemiyor, hatta bir daha meslek seçecek olsa yine çevirmenliği seçeceğini söylüyor.
Beni en çok rahatsız eden şeyler ise sırasıyla;
Çalışma saatlerimin düzensiz olması moralimi inanılmaz bozuyor. Kendi düzenimi istediğim gibi oturtmayı başarmış değilim henüz. Çalışma saatleri belirliyorum ancak uymak her zaman mümkün olamıyor. Deadline, acil çeviri işi vs. altüst ediyor herşeyi.
Bu işin asosyallik boyutu var ki, hiç tartışma götürmez. Serkanın bahsettiği intihar olgusunun sebebi de bu olsa gerek. Homeofficeim var, yani evden çalışıyorum, bu durumdan pek de hoşnut olmadığımı itiraf etmeliyim. Verimlilik, düzenli çalışma saatleri, bunlar bir yana, yalnızlık da kötü koyuyor
Çevirmenliğin yanısıra tercümanlık da yaptığım için, bu eksikliği bu şekilde gideriyorum, iyi de geliyor
Orta veya uzun vadede ise ofis tutmayı düşünüyorum.
Türkiyede uygulamada tam olarak nasıl bilmiyorum ama, benzer olduğunu tahmin ediyorum, Almanyada mütercim & tercümanlık hakları kanunen saklı değil. Yeminli tercümanlık, devlet makamları veya bazı şirketlerde kadrolu çevirmen olarak çalışmanın haricinde, hiç kimse diploma, sertifika vb. sormuyor. Dolayısıyla yabancı dil bilen her insan, yasal olarak çevirmenlik yapabiliyor. Yanlış anlaşılmasın, kastım kesinlikle kalite ve yetenek kriterlerini sorgulamak değil. Beni ilgilendiren yönü ekonomik boyutu. Çevirmenlerin sayısı çoğaldıkça, fiyatlar da haliyle düşüyor. On yıl öncesine kadar Türkçe-Almanca-Türkçe satır fiyatları (55 vuruş) 1,50 Euro civarında seyrediyordu. Bugün ise, bırakın fiyatların artmasını, düşüş söz konusu (tasdikli çeviri ve yeminli tercümanlığı ayrı tutuyorum, bunların fiyatı sabit).
Evet, beni en çok rahatsız eden noktalar bunlar. Mesleğimizin olumlu yönlerini saymak için bir başka klasör açmaya ne dersiniz | |
|
|
Balaban Cerit તર્કી Local time: 23:36 સભ્ય (2004) અંગ્રેજી થી ટર્કિશ + ... ya fiziksel sağlığa ne demeli? | Nov 19, 2005 |
Bu mesleğin tek etkisi yaşam düzenine ve ruhsal sağlığa değil ki (bu alandaki sıkıntıları da küçümsüyor değilim ayrıca). Bu işin fiziksel sağlığa da ciddi etkileri de var. Yani bazıları için önlem almak mümkün ama hepsi için biraz zor!
Kısaca bir saymak gerekirse, devamlı oturmaktan (+ spor yapmamaktan) kaynaklı olarak boyunda, bel kaslarında ve omurgada yavaş yavaş ilerleyen sorunlar ve ağrılar; devamlı ekrana bakmaktan kaynaklı göz rahatsızl... See more Bu mesleğin tek etkisi yaşam düzenine ve ruhsal sağlığa değil ki (bu alandaki sıkıntıları da küçümsüyor değilim ayrıca). Bu işin fiziksel sağlığa da ciddi etkileri de var. Yani bazıları için önlem almak mümkün ama hepsi için biraz zor!
Kısaca bir saymak gerekirse, devamlı oturmaktan (+ spor yapmamaktan) kaynaklı olarak boyunda, bel kaslarında ve omurgada yavaş yavaş ilerleyen sorunlar ve ağrılar; devamlı ekrana bakmaktan kaynaklı göz rahatsızlıkları; arada bir azan baş ağrıları; bazılarımızın acısını iyi bildiğine emin olduğum şu ellerdeki malum bela sorun (RSI - Repetitive Strain Injury).
Merak ediyorum, kaçımızın gerçekten işe yarar bir ekran filtresi var (ama gerçekten işe yarar!); kaçımız gerçekten hakettiği ergonomiye sahip bir koltukta çalışıyor (aşağıdaki ilk kaynağa göre tüm odanın ergonomisi önemli ama hadi bunu geçelim şimdilik); çalışırken yarım veya bir saatte bir (*) mola veriyor, gözlerini dinlendiriyor, bel, boyun ve ellerde tavsiye edilen hareketleri yapıyor; her gün 1 - 2 saat dışarıda yürüyor (hadi sporu da geçtik)?
Çünkü, vücudu korumak için çaba harcamayınca gelişen bu sağlık sorunlarının hiçbirinin şaka kaldırır bir yanı yok. Serbest çalışmayı seçen çoğu çevirmenin de, yaşlılık yıllarında sağlık sigortası imkanı olmayacak. Yani bir şekilde açıktan sigortasını devam ettirenler veya özel sigorta yaptırmaya gücü yetenler dışında. Ama herhalde çoğu kişinin her iki şekilde de sigortası yoktur, değil mi?
Bilgisayar Ekranı ve Sağlık
http://www.sibernet.com.tr/dr.htm
(*) Aslında burada 20 dakikada bir diyor, ama ne mümkün!:
http://www.bbc.co.uk/health/healthy_living/health_at_work/physical_rsi.shtml
Hemen aşağıdaki linkte de, göz sağlığını korumak için yapılması gerekenlerin yanı sıra, masa başında "doğru" bir oturuş için öneriler var:
http://www.kobitek.com/makale.php?id=45
Bu linki de koyalım, tam olsun. Bursa Sağlık Müdürlüğü'nün bu ayrıntılı sayfasını daha önce görmemiştim. Bilgisayarin vücudun her tarafında neden olabileceği sorunları ve ne yapmamız gerektiğini sayıyor:
Bilgisayara Bağlı Rahatsızlık Nedenleri
http://www.bsm.gov.tr/ergonomi/neden.asp
...da, iş bunları saymakla bitse. Kaç yıldır, saatte bir bilgisayarın karşısından kalkacağım diyorum kendime, daha bunu bile başaramadım. Yani tüm bunları yazdığım için yapıyorum sanmayın sakın! Benim merak ettiğim şu, gerekli önlemlerin bir kısmını bile alabilen kaç kişi var aramızda?
[Edited at 2005-11-19 20:19] ▲ Collapse | | | Serkan Doğan તર્કી Local time: 23:36 ટર્કિશ થી અંગ્રેજી + ... વિષયની શરૂઆત કરનાર
Haklısın Balaban. Ben hem ruhsal, hem fiziksel rahatsızlıkları kastettim zaten. Hepimizin bildiği ve özellikle fare kullanımının tetiklediği karpal tünel sendromu dışında, senin de bahsettiğin gibi yıllara yayılan omur zedelenmeleri ileride hepimizin başını ağrıtabilir. Bundan yaklaşık beş sene kadar önce bir eklem iltihaplanmasından dolayı bir kolum tutmaz olmuştu, parmaklarımı da oynatamaz duruma gelince hastaneye koşmuştum..
Zaten çevirmen denil... See more Haklısın Balaban. Ben hem ruhsal, hem fiziksel rahatsızlıkları kastettim zaten. Hepimizin bildiği ve özellikle fare kullanımının tetiklediği karpal tünel sendromu dışında, senin de bahsettiğin gibi yıllara yayılan omur zedelenmeleri ileride hepimizin başını ağrıtabilir. Bundan yaklaşık beş sene kadar önce bir eklem iltihaplanmasından dolayı bir kolum tutmaz olmuştu, parmaklarımı da oynatamaz duruma gelince hastaneye koşmuştum..
Zaten çevirmen denildiğinde, hemen şişko, kambur ve dört-göz kişilikler anlaşılıyor genelde. Bunun bir önyargı olduğunu anlatmaya çalışıyorum ben. 50-60 yaşında halen çeviri yapanları görünce umutlanıyor, mutlu oluyorum ama...
Sigorta konusuna gelince; sağolsun devletimiz birkaç sene önce medeni kanunu değiştirdi de bir sağlık sigortası güvencemiz oldu en azından. Nedense ülkedeki bireysel emeklilik alternatiflerini ise pek rasyonel bulmuyorum.
[Edited at 2005-11-19 20:11] ▲ Collapse | | | Özden Arıkan જર્મની Local time: 22:36 સભ્ય અંગ્રેજી થી ટર્કિશ + ... Paçozluğu da unutmamak lazım | Nov 19, 2005 |
Serkan:
Zaten çevirmen denildiğinde, hemen şişko, kambur ve dört-göz kişilikler anlaşılıyor genelde. Bunun bir önyargı olduğunu anlatmaya çalışıyorum ben. 50-60 yaşında halen çeviri yapanları görünce umutlanıyor, mutlu oluyorum ama...
Sürekli eşofman ve sosyal açıdan pek uygun düşmeyecek benzer giysiler içinde bir sandalyeye yapışıp kalmanın getirdiği sorunlar ortada. Ama şu fare ve klavye kullanımından kaynaklanan rahatsızlıklar gerçekten çok ürkütücü. Seneler önce, benden epeyce yaşlı bir meslektaşımın, sürekli klavye kullanımına bağlı eklem hastalığı yüzünden yarım bıraktığı bir kitabı tamamlamıştım. O zaman daha gençtim, çok dert etmedim ama, yaş ilerledikçe benim de içime sıkıntı veren bir şey bu. Ben de artık parmaklarımda şişme, bilek ağrısı, boyun ağrısı ve yassılmış popo sendromunun etkilerini daha çok hisseder oldum. Şu "speech recognition" programlarının Türkçesi olsa bu açıdan ne kadar iyi olurdu. Gerçi o programlar da insanı klavyeden kesin biçimde kurtarmıyor, ama yine de işin o kısmını çok hafifletiyor sanırım. Hiç bilgisi olan var mı, bu programların Türkçeye uyumlu olanları yapılıyor mu/ yapılacak mıdır, vb konularında?
Sahi, Balaban, çok teşekkürler verdiğin linkler için.
[Edited at 2005-11-19 20:13] | | | Serkan Doğan તર્કી Local time: 23:36 ટર્કિશ થી અંગ્રેજી + ... વિષયની શરૂઆત કરનાર Meclisten dışarı | Nov 19, 2005 |
Son sene içinde birkaç defa gazetelerde günlerce bilgisayar başında oyun oynayıp en sonunda ölen (adeta çatlayan) çocuk-genç haberleri okudum. (İnşallah günlerce çeviri yapıp göçen çevirmen yoktur). Yine geçen sene, bir arkadaşımın bilgisayar mühendisi bir tanıdığı, doktorunun "çok çalışma, ara ver biraz, beyin damarlarında tıkanmalar başlamış" uyarısına aldırmadan aynı tempoda devam edince, sonunda beyin kanamasından genç yaşta aramızdan ayrılmışt�... See more Son sene içinde birkaç defa gazetelerde günlerce bilgisayar başında oyun oynayıp en sonunda ölen (adeta çatlayan) çocuk-genç haberleri okudum. (İnşallah günlerce çeviri yapıp göçen çevirmen yoktur). Yine geçen sene, bir arkadaşımın bilgisayar mühendisi bir tanıdığı, doktorunun "çok çalışma, ara ver biraz, beyin damarlarında tıkanmalar başlamış" uyarısına aldırmadan aynı tempoda devam edince, sonunda beyin kanamasından genç yaşta aramızdan ayrılmıştı. Evet, sanırım biraz ciddiye almak gerekiyor, fazla geç kalmadan. Hayat kısa, değmez dört kudoza (Biliyorum, yersiz oldu).
72 saat monitör başında tüneyince midemiz bulanmaya başlıyor, bazen dışarı çıktığımızda, sadece günlerin değil, mevsimlerin de değiştiğini görüyoruz. Ama teknolojik yaşamın getirdikleri işte.. ▲ Collapse | |
|
|
Güzel Başlık
Serkan arkadaşa teşekkürler. Önemli bir konuya barnak bastı.
Bakın sizlere bazı çözümler önereceğim: Kimisi şaka karışık ama idare edin. Tamamen boş da değil.
- Hamur yoğurmak, çiğ köfte yoğurmak gibi işleri yapın. Bu yolla hem kendi hem de birkaç dostunuzun midesi bayram eder. Çiğ köfteyi iyi yapamm diye de üzülmeyin. Öğrenrsiniz. İyi yapanlar da bu yollardan giderek öğrendiler.
- Elinizi ılık su ile vey... See more Güzel Başlık
Serkan arkadaşa teşekkürler. Önemli bir konuya barnak bastı.
Bakın sizlere bazı çözümler önereceğim: Kimisi şaka karışık ama idare edin. Tamamen boş da değil.
- Hamur yoğurmak, çiğ köfte yoğurmak gibi işleri yapın. Bu yolla hem kendi hem de birkaç dostunuzun midesi bayram eder. Çiğ köfteyi iyi yapamm diye de üzülmeyin. Öğrenrsiniz. İyi yapanlar da bu yollardan giderek öğrendiler.
- Elinizi ılık su ile veya sıcak su ile değil de soğuk su ile yıkayın. Tekrar ısınma süresi ile, sıcak su ile yıkamanaız halinde kısa sürede soğuyup yeninden normale dönme süresi arasında fark var mı deneyin?
- Normalde makinaların yapacağı işi bazen elinizle yapın.
- Özellikle el ve bilek hareketlerini sağlayan bir hobiniz olsun.
- Arada bir kalem tutun yazı yazın veya resim yapın. Yani elinizin duruşu değişsin.
- Spor yapın yapamaz iseniz de elinizi kavrama tutma işi yaptıracak işler yapın. Yılda bir hafta bir kamp, tırmanma, bahçede çalışma, tarlada çalışma, ev içinde basit tamir şlerini yapma vs elin hareket çeşidini artırır. Bu da karpal tünel için iyi gelir... Yani önlemek için...
Şimdilik bu kadar aklıma geldikçe eklerim.
Sağlıcakla ▲ Collapse | | | Özden Arıkan જર્મની Local time: 22:36 સભ્ય અંગ્રેજી થી ટર્કિશ + ... Siz bu mesajı aldığınızda... ben... belki de çoook uzaklarda olacağımmm!!! | Nov 20, 2005 |
Serkan, bunu nereden duydun, derhal açıkla lütfen:
Serkan'dan kırmızı alarm!!!
Yakın zamanda çevirmenliğin intihar eğilimli mesleklerin en üst sıralarında yer aldığını duymuştum.
Yaklaşık 10 sene öncesinden kalma bir veriye göre intihar oranının en yüksek olduğu meslek grubu psikoterapistler. Bu istatistik hâlâ geçerliyse veya geçerliliği süreklilik gösteriyorsa, bakalım psikoterapistlerle aramızda ne gibi ortak noktalar var?
1. Bir başkasının dilini anlamaya çalışmak.
2. Icığını cıcığını didik didik didikleyip durmak.
3. Hata kaldırmaz bir iş yapmak.
4. Elimizdeki malzemeyle aramıza mesafe koyma zorunluluğu (ki durmadan kendini kasma sonucunu getirebilir - öldürücüdür!), ama aynı zamanda da bu "malzeme öyle bir malzeme ki" sebebiyle mesafe koymanın pratikte imkânsız oluşu.
5. ....
6. .... [Siz doldurun....]
Bu saydıklarımın hepsi öldürücü şeyler ha, ona göre. Boru değil! Bu işin şakası yok!
Ama bir de asimetri var aramızda: Bunu bizzat bir psikoloğun ağzından duydum, Gündüz Vassaf, hocamdı okulda: "Yeryüzünde sürekli ve sistemli biçimde başarısızlık gösterip, sürekli ve sistemli biçimde ödüllendirilen tek bir meslek grubu vardır, psikoterapistler!" demişti. Çevirmenler ise yeryüzünde sürekli ve sistemli olarak bir işe yarayıp, hiçbir şekilde ödüllendirilmeyen tek meslek grubudur, dersem:
a) Korkunç derecede trajik bir gerçekten bahsetmiş olurum - ki öldürücüdür.
b) Kendimi bir halt sanıyor olurum - ki işte bu, uzun yaşamanın garantisi!
Sizce hangisi? Yani bunun cevabına göre, yarın belki çoook uzaklarda veya -işte burası can sıkıcı, sizler için yani- hâlâ burada olacağım
[Edited at 2005-11-20 07:04] | | | ilker ingiz તર્કી Local time: 23:36 જર્મન થી ટર્કિશ + ... siz bu satırları... | Nov 21, 2005 |
Ben mesleğin bu yönlerine pek fazla kafa yormazdım. Sayenizde gözlerim açıldı. Söylediklerinizin hepsi çok doğru. Sanki yıllardır düşünüp de dile getiremediğim şeyler gibi. Meslek değiştirme şansımız da olmadığına göre ...
Hemen kendimi asmaya gidiyorum | | | Serkan Doğan તર્કી Local time: 23:36 ટર્કિશ થી અંગ્રેજી + ... વિષયની શરૂઆત કરનાર Yaşamak iyidir | Nov 21, 2005 |
Benim kendime göre basit çözümlerim vardı zaten. Daylight tabir edilen ampul aldım mesela, monitörü de aynı daylight ayarladım, oldu mu sana günışığında çalışma ortamı. Egonomik klavye, fare, masa, sandalye seçimi ve gözleri ve eklemleri belirli sıklıklarla dinlendirme vs. de buna dahildi. Balaban'ın verdiği linkler çok yararlı, teşekkürler...
Hele ellerimiz ve parmaklarımızın zaman içerisinde klavyeyle bütünleşmesi yok mu.. Zaten yazım kötüd�... See more Benim kendime göre basit çözümlerim vardı zaten. Daylight tabir edilen ampul aldım mesela, monitörü de aynı daylight ayarladım, oldu mu sana günışığında çalışma ortamı. Egonomik klavye, fare, masa, sandalye seçimi ve gözleri ve eklemleri belirli sıklıklarla dinlendirme vs. de buna dahildi. Balaban'ın verdiği linkler çok yararlı, teşekkürler...
Hele ellerimiz ve parmaklarımızın zaman içerisinde klavyeyle bütünleşmesi yok mu.. Zaten yazım kötüdür. Geçenlerde bir resmi dairede kalem yoluyla birşeyler yazmam gerekti, birkaç harfi atlamışım, karşımdaki herif ilkokul mezunu olduğumdan bile şüphe etmiş olmalı o anda..
Xola, bu intiharla ilgili duyumu Ankara'da Adalet Bakanlığında AB işleri ile ilgili bir kısımda görevli bir hakim arkadaştan almıştım. Tabi kendisinden yazılı bir evrak istemedim, bilginin izini sürmedim. Ama büyük ihtimalle Nevada'da falan yapılan bir araştırmada tespit edilmiştir, sen canını sıkma. Bol bol yeşile bak, kedini sev, barışçı ol, ki huzur bulasın/bulalım..
Bu arada, halen tam mıyız arkadaşlar ? (tonton, xola, inin yahu o darağacından şimdi sırası değil)
[Edited at 2005-11-22 22:25] ▲ Collapse | |
|
|
Serkan Doğan તર્કી Local time: 23:36 ટર્કિશ થી અંગ્રેજી + ... વિષયની શરૂઆત કરનાર Damar trombosisi | Mar 13, 2007 |
Çoktan beri uyuyan bu forum konusunu yeni bir haberle canlandırmak istedim.
Damar trombosisi bizim gibi yaşamlarını ekran karşısında geçirme durumunda olan insanlar için riskli rahatsızlıklardan biri. Elbette daha pek çoğunun yanında. Üstte de tartışıldığı üzere, kendine has avantajları ve dezavantajları var çevirmenlğin.
Belki daha fazla bilgi sahibi olanlar veya meslekten dolayı tecrübe edenler deneyimlerini paylaşabilir.
Ayr... See more Çoktan beri uyuyan bu forum konusunu yeni bir haberle canlandırmak istedim.
Damar trombosisi bizim gibi yaşamlarını ekran karşısında geçirme durumunda olan insanlar için riskli rahatsızlıklardan biri. Elbette daha pek çoğunun yanında. Üstte de tartışıldığı üzere, kendine has avantajları ve dezavantajları var çevirmenlğin.
Belki daha fazla bilgi sahibi olanlar veya meslekten dolayı tecrübe edenler deneyimlerini paylaşabilir.
Ayrıntılar için;
http://www.ntvmsnbc.com/news/402450.asp ▲ Collapse | | | Erkan UMUL તર્કી Local time: 23:36 સભ્ય (2006) અંગ્રેજી થી ટર્કિશ + ...
Her ne olursa olsun, çevirmenlerin ekranla birlikte yaşadığını düşünürsek, ekran yatırımlarının bol filtreli, UV yaymamaya çalışan ekranlara yapılması sağlık açısından yararlı olacaktır.
Bir de, göz kırpmayı unuttuğumuz için en azından şu gözyaşı sıvılarından zaman zaman kullanmak faydalı olacaktır.
Daha göz ile çok ilgili konu var ama, en azından bunlar ekran çevirmen ikilisine bir de gözlüğün eklenmesini yavaşlatabilir... | | | Iyi yonleri olsa bile... | Mar 21, 2007 |
Bu meslegin iyi yonleri (bence) cok olsa bile surunuyoruuuuum...
Uykusuzluk
Eklem agrilari
Parmak/el/bilek/kol agrisi
Bel/sirt agrisi
Bas agrisi (migren)
Bas donmesi
Goz yanmasi
Sersemlik
Dengesizlik (vakitlerin ayarlanamamasindan)
Duzensizlik (acil isleri yetistirmek icin etrafi duzenleyememekten)
Ve tabi yalnizlik, asosyallik...
Stres, depresyon (ceviriyi vaktinde yetistirebilmekten ve bazen bir tek kelimeni... See more Bu meslegin iyi yonleri (bence) cok olsa bile surunuyoruuuuum...
Uykusuzluk
Eklem agrilari
Parmak/el/bilek/kol agrisi
Bel/sirt agrisi
Bas agrisi (migren)
Bas donmesi
Goz yanmasi
Sersemlik
Dengesizlik (vakitlerin ayarlanamamasindan)
Duzensizlik (acil isleri yetistirmek icin etrafi duzenleyememekten)
Ve tabi yalnizlik, asosyallik...
Stres, depresyon (ceviriyi vaktinde yetistirebilmekten ve bazen bir tek kelimenin karsiligini bulmak icin saatlerce arastirmaktan)...
Guvensizlik hissetmek, paranoyak olmak (odemelerde yapilabilen haksizliklardan veya bazen hic odeme yapilmamasindan dolayi)
falan
filan
Bu meslek ayni zamanda surunduruyor insani (fiziksel olarak)... ▲ Collapse | | | To report site rules violations or get help, contact a site moderator: You can also contact site staff by submitting a support request » Bu mesleğin hastalıkları No recent translation news about તર્કી. |
Protemos translation business management system | Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!
The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.
More info » |
| TM-Town | Manage your TMs and Terms ... and boost your translation business
Are you ready for something fresh in the industry? TM-Town is a unique new site for you -- the freelance translator -- to store, manage and share translation memories (TMs) and glossaries...and potentially meet new clients on the basis of your prior work.
More info » |
|
| | | | X Sign in to your ProZ.com account... | | | | | |